Tuesday, February 22, 2011

EasyJet'le en pahalı nasıl uculur? Gelin benden ögrenin!

Her şey, Milano-Paris yolculugum icin Easyjet'ten bilet bakmamla başladı. Çok mutluydum çünkü o "her yerin birbirine çok yakın olduğu, bir yerden bir yere gitmenin çok ucuz olduğu Avrupa'da" iç uçuş yapacaktım. O Türkiye'den Avrupa'ya low cost uçamamaktan ötürü yıllardır içimizde birikmiş ezikliğime bir son verecektim. Şimdi intikam zamanıydı! Hahaha...  

Gerçekten de 53 Euro'ya GİDİŞ-DÖNÜŞ biletimi buldum, harika... sonra ustune vergi bindi. Dedim, " Ya Gulnur sen de, cimrilik yapma, hayatında ilk defa bu kadar ucuza ucacaksın, hala sımarıklık yapıyorsun.". Sonra, check-in'e verilecek bavulunuz varsa (olmaz mı!), 20 euro daha... Ona da tamam dedim, 90 euroya Paris'e gidip geliyorsun, fena mı!

Buraya kadar her şey cok duzgundu zaten. Ta ki, Milano'da görevli kadının bana el cantanızı (her kadının kolunda tasıdıgı cantadan bahsediyor) kabin cantanızın içine sokun diye cırlamasına kadar. Biraz inat ettim, bakın her kadının vardır kişisel çantası ve bu kabin bagajı sayılmaz. Yok efendim, her yerde yazıyormuş, "One Item" diye. Tamam da ben onu gerçekten 1 item olarak anlamadım ki:) 1 kabin bagajı anladım...Hayır zaten kontuarda, bir de bilgisayar çantamı kabin çantama sıkıştırmıştım:):) neyse, sinirlerim biraz yıpranmıs olsa da (herseyi bir cantaya sıgdırcam diye, itip kakıştırmaktan eşyalarımı, insanda sinir kalmaz tabi), Paris'e vardım. Easyjet'le olan munasebetimi de unuttum...

Ancaaaak, bugün havaalanında daha kotusunu yaşadım. Guya akıllanmıstım, tamam 1 item'a izin veriyorlardı, ben de herşeyi sıkıştırdım ve buyukce bir kabin cantası yaptım. Bildiginiz, spor cantası buyuklugunde bir çanta. Ancaaaak, Turk'un aklı her seye yetmiyor tabi. Benim spor cantamın, kabin standartlarına uymayabilecegini ( ya da EasyJet'in bu kadar sıkı kontrol edecegini:)) hesaba katmamısım. Yanımda elin gavurları benim cantamdan daha buyuk cantalarla(nerdeyse kucuk bavullar) çatur çutur geçiyor. Ben geçemiyorum! Neden? cunku benim çantam o igrenc kabin olculerine uygun kutunun içine girmiyor bir turlu. Sonuç olarak, ucağın kalkmasına 45 dk kala, guvenlik kontrolunden hemen once geri cevrildim. Yani check-in'den gecmeme ragmen. Hayda en bastan!

Ve sıkı durun! Extra bagaj için 25 euro, extra bagajdaki her kilo için 12 euro odedim. Sinirlerimin yıpranması da cabası. Emin olun o anda odedigim para, hiç umrumda olmadı, o kadar sıkılmıştım. O anda elimde olsa ve elimdeki her şeyi bırakıp gidebilsem gidecektim. Odemek de yetmedi, tekrar sıraya gir, bilmem ne...

He peki, Milano'dan gelirken "bir şekilde" geldim bir şey ödemeden de, Paris'ten giderken niye böyle şeyler başıma geldi? İşte o da, Italy vs. France!

İşte benim gibi bir Türk küçükhanım da Easyjet'le nasıl uculurmus, o kadar cok kıyafet tasımaya gerek varmıymıs, küçük/gereksiz hesaplar peşinde koşmak işe yarıyormuymus çok güzel öğrendi! (Umarım:))

Kıssadan hisse:
1)EasyJet'le ucunuz, ancak bagaj konusunda butun kuralları harfiyen uyguladıklarını unutmayınız. Kendi çapınızda küçük Türk çakallıkları yapmaya çalışmayınız, sinirinizin bozulmasıyla kalırsınız.

2)Kontuardaki gorevliye, "Bir şey yapamaz mısınız?" diye sormayınız:) Ya da terslenmeyi goze alınız, like I did:)

3)Gittiğiniz ülkenin milli kişilik özelliklerini göz önüne alınız!

No comments:

Post a Comment